Metro - Enerji Geliyorum Demez / Motor Testi

Metro'nun Alametifarika tarafından çekilen son reklamını her izlediğimde hiç üzerinde durmamıştım ve uydurmadır deyip geçip, gitmiştim. Çünkü reklam o kadar sürreal duruyordu ki, insanın inanası gelmiyordu. Meğer adamlar gerçekten de Metro ile çalışan motosiklet yapmışlar. Nasıl mı ikna oldum? Metro'nun Facebook sayfasındaki Motor Testi videosunu izleyerek. Arkadaş sen dünyada bir ilki başarmışsın, o kadar kişi aylarca uğraşmış o zaman bunu daha gerçekçi göstersene. Olayı James Bond filmine döndürmenin ne alemi var? Metro ile çalışan bir motosiklet yaparak dünyada bir ilki başarmak süper, bunu gösterecek olan reklam ise vasat üstü.

Karaca

|Acitasyon her zaman kazandırmaz. Bazen de geri teper.|

Karaca'nın yeni reklamı reklam değil, Yaprak Dökümü'nden fırlamış bir ayrılık sahnesi adeta. Reklamı ilk izlediğimde, kutunun içindeki bebeği görünce LÖSEV'in reklamı sandım. Anne tamam ama kızı ve kızının eşi yanlış seçim olmuş. Kız annesine benzemediğine göre kesin babasına çekmiş olmalı. Saçları hariç benzeyen hiçbir tarafları yok çünkü. Kız evlatlık falan mı yoksa?

Reklam filmindeki oyunculuklar (anne hariç) o kadar yapmacık ki reklamın gerçekliğini zedeliyor. Aslında reklamdaki duygusal ögeleri biraz daha arttırsanız bayram ya da vakıf, dernek reklamı da olabilirmiş. Kızın odasına vs. bakıldığında ailenin durumunun hiç de fena olmadığı anlaşılıyor. Çeyizdeki (verilen takım sanırım çeyizin bir parçası) en önemli parça yemek takımı mı ki gidip kızına çok da matah bir şeymiş gibi onu veriyorsun? Yemek takımı üzerinden bile zırt diye duygulanan bir ana-kızsanız damadın sizin elinizden çekeceği var demektir. Kız iki lafta hemen muslukları açtı mübarek. Son olarak bu kadar uzun reklama ne gerek vardı kuzum.

Defacto - Paris Hilton ve Arda Turan

|Bu reklam hiç olmamış 'my darling'.|

Karşınızda tekrar ve tekrar Paris Hilton. Ülkemizden iyi para kazandı Paris Hanım. Zırt pırt gelip gider oldu.  Şimdi de Defacto reklamıyla karşımızda kendisi. Kendisine yorum yapmıyorum, bildiğiniz Paris. Reklamın diğer kahramanlarından, samimiyetiyle tanınan Arda Turan ise reklamda fazlasıyla yapmacık duruyor. Her 'my darling' dediğinde içimden "Allahım yeter!" diyorum. Reklamın sonunda Paris Hilton'ın dediklerini anlayamayan da bir ben değilimdir umarım.

Reklam sayesinde Defacto aşağı Defacto yukarı konuşulur oldu. Ancak bu durum markanın yararına mı zararına mı orası belli değil. Zira reklam sosyal medyada oldukça eleştirildi. Son olarak reklamı Sinan Çetin'in çektiğini de söylemeden geçmeyelim.

NOT: Paris Hilton, "Paris istedi, Defacto yaptı, Arda bayıldı" diyormuş. Bilgilendirme için Yavuz Gürkan'a çok teşekkürler.

Ali Ağaoğlu - Maslak 1453

Bu reklamı, yanlış eleştirmemek adına birkaç kez izledim ancak sonuç hiç değişmedi: Kişinin narsisizmle önlenemez imtihanı.

Aslında herkes az biraz narsisttir. Önemli olan dozajdır, özseverliğin ulaştığı sınırdır. Ali Ağaoğlu ne yazık ki bu sınırı aşmış, ortada sınır mınır bırakmamıştır. "Bu değil, bu da değil" diyerek hiçbir projeyi beğenmemesi, yanında çalışan birkaç üniversite bitirmiş kişilerden daha akıllı ve zevkli olduğunun göstergesidir. Beğenmediği projeleri masanın üzerinden atış sahnesi ise tam Oscar'lık. Kendini Malkoçoğlu sanıp beyaz at üzerinde ormanda gezerken "Evinizin yanında böyle bir orman olmasını istemezsiniz. İşte orman!" demesi ve bu lafın üzerine onaylar gibi atın kişneme sahnesi yaratıcılığın son noktası adeta.

Atın beyaz olması-1453-İstanbul'un Fethi-Fatih Sultan Mehmet'e gönderme... 

Büyük puntolarla ve kendi sesiyle "Tarih hayal edenleri değil, gerçekleştirenleri yazar." Ali Ağaoğlu Vuhuu! Lafa bak! Çerçevelet odana as. "İnşaat sektörü yeni bir çağa giriyor." Ali Ağaoğlu öyle bir insan ki, bir çağı kapar ötekini açar. Son olarak reklamı Sinan Çetin çekmiş diyerek lafı bitiriyorum.

( Benim düşünceme göre kişinin kendi kendini övmesi, göklere çıkartması değil, başkaları tarafından övülmesi makbuldür. )

Reklamın Künyesi

Reklamveren: Ağaoğlu
Ajans: Vietnam
Yaratıcı Yönetmenler: Tibet Sanlıman, Gürkan Günaydın
Sanat Yönetmeni: Umut Kısa
Reklam Yazarı: Erdem Demir
Müşteri Temsilcisi: Efe Aksoy
Ajans Prodüktörü: Cengiz Karadeniz
Yönetmen: Sinan Çetin
Prodüksiyon Şirketi: Plato Film

Pınar Süt Büyüme

Alametifarika tarafından hazırlanan Pınar Süt reklam filmi, her annenin çocuğuna söylediği "İçmezsen büyüyemezsin" sözünden yola çıkılarak tasarlanmış.

Cast, mekan seçimi ve sahne çekimleri oldukça başarılı olmuş. Pınar Süt ile büyümenin yanı sıra başarılı da olunacağının mesajı verilmek istenmiş. Reklam jingle'ında 'yine' Nil Karaibrahimgil'i görüyoruz. Tamam başarılı vs. ama reklam sektöründe elini sallasan kesin Nil'e çarpıyor. Acil yeni kişilerin yetişmesi lazım.

Genel olarak başından sonuna eli yüzü düzgün bir iş olmuş diyebilirim. 

Avea - Fatura Paylaşınca Güzel

Avea, Erdem Yener'e hisse verdi mi bilmiyorum ama bence kesin vermeli. Erdem Yener olmasaydı Avea reklamları bu kadar sevilir miydi bilemiyorum. Zira reklamların başarısındaki etkisi oldukça büyük.

TBWA\ISTANBUL imzalı reklam filminde, kahramanımız 'Fasulye', Turkcell'in 'Hayat Paylaşınca Güzel' sloganına ithafen 'Fatura Paylaşınca Güzel' diye düşünerek faturasını paylaşacak insanlar bulmaya çalışıyor. Ancak tüm aradıklarının tepkisiyle karşılaşıyor. Filmin sonunda "Bu acı gerçeği de sizle paylaşayım dedim" diyerek "Siz hala ayakta uyuyun" mesajı verilmek istenmiş olmalı. Avea'nın Fasulye'li reklamları benim üzerimde yavaştan etkisini göstermeye başladı diyebilirim. Bir Turkcell'li olarak hafiften Avea'ya geçme eğilimine giriyorum. Reklamların yaratıcılığı konusunda ise Turkcell'in ders alması gerektiğini söyleyebilirim.

Agency: TBWA ISTANBUL

Director: Berent Baytekin
Production House: Autonomy
Producer: Bahadır Tumba

Türk Hava Yolları "Milli Marş"

|İstiklal Marşı'nın reklam malzemesi yapılması ne kadar doğru?|

Büyük emekler sonucu çekilen sinema filmlerine gözümüzü kırpmadan çok kötü diyebiliyorsak böyle reklamları da bütçesi büyük diye eleştirmemezlik etmemek gerek. Yani adamların kaç ülke gezip, günlerce uğraşıp çektiği reklam filmine de kolaylıkla olmuş ya da olmamış diyebiliriz.

Reklamın fikri güzel ama yeni değil. Bundan önce milyon kere uygulanmış, çekilmiş. Türk insanı yabancı ülkelerde kendi ülkesinden bir şeyler görmeye bayılır. Hollywood filmlerinde oyuncu Türkçe konuştuğunda ya da Türkiye'den kareler gösterildiğinde heyecanlanmamız bundandır. THY'nin reklam filmi de işte bu nedenlerden ötürü sevilecektir kuşkusuz.

Peki İstiklal Marşı'nın reklam malzemesi olarak kullanılması ne kadar doğru? Bazı sahnelerde eğlenceli bir şeymiş gibi kan kaynatırcasına çalınması marşa saygısızlık değil midir? Biz Amerikan Marşı'ını darbukayla çalalım bakalım ne yapıyorlar bizi. Hem reklam filminde yer alanlar marşımızı beğendikleri için mi çalıyorlar yoksa tamamen duygusal mı?

Reklamın sonunda yer alan hostes de şehla mıdır nedir? Nereye bakıyor belli değil. İlk başta milli duygularım kabarıp reklamı beğensem de gitgide reklamdan soğuyorum.

Türk Hava Yolları ne yazık ki bu kez bizimle değilsin.  

Kuveyt Türk - Hesap İşletim Ücreti

Gittiğiniz bir cafe'de, garson yemeğinizi getirdikten sonra işletim bedeli olarak yemeğinizden bir kaşık ya da içeceğinizden bir yudum alsa ne yapardınız?

Kuveyt Türk Katılım Bankası'nın Gram İstanbul tarafından çekilen viral filmi ilk bakışta akıllara 'Şanslı Masa' programını getirse de durum sanılandan oldukça farklı. Filmde hesap işletim ücretine sessiz kalan müşterilere gönderme yapılarak Kuveyt Türk'ün işletim ücreti almadığı vurgulanmış. Etkili mi etkili, farklı mı farklı.

Reklamveren: Kuveyt Türk Katılım Bankası
Ajans: Gram
Kreatif Direktör: Tarık Akın
Group Head: Altuğ Demirel
Copywriter: Feyza Küçükaltıntaş
Art Director: Neslihan Gökçe
Stratejik Planlama: Akan Abdula
Yönetmen: Murat Onbul
Müşteri İlişkileri: Didem Esensoy

Bruno Reklam Filmi

|O burun tıkanacak arkadaş!|

Öyle bir reklam çekin ki herkesin dilinde olsun ve sosyal medyada paylaşım rekorları kırsın. Abdi İbrahim'in yeni ürünü Bruno'nun, Güzel Sanatlar Saatchi & Saatchi tarafından çekilen yeni reklam filmi,  anneleri gecede 5 kere yanına gelmediğinden şikayet eden çocukları konu alıyor. "Bizim olayımız ilgi çekmek" diyerek dert yanan çocuklar, Bruno kullandıktan sonra burunlarının tıkanmamasından şikayetçiler.

"Tıkalı Buruna Bruno" sloganı ise oldukça yaratıcı ve akılda kalıcı. Tek eleştirim ise bazı bebeklerin gerçek değil de yapma, robot bebeklere benziyor olmaları.

Genel olarak reklam filmi ve ürünün izleyici üzerindeki hatırlanma oranı başarısı açısından etkili ve doğru bir reklam diyebilirim.

Jingle: Magicpost
Ajans: Güzel Sanatlar Saatchi&Saatchi
Yaratıcı Grup: Kerem Kanık - Cem Akar - Emre Gökdemir - Özgür Akpınar - Bora Adalı - Oğuzhan Dilek - Onur Tumtaş
Müşteri: Abdi İbrahim / Bruno
Prodüksiyon: Dijital Sanatlar
Yönetmen: Devon Dickson